BABAM FAKİR BAYKURT
Sevgili Işık Baykurt Türk edebiyatının temel taşlarından Fakir Baykurt’un kızısınız. Klasik olacak, ama yine de sormak istiyorum. Böyle bir babanın kızı olmak nasıl bir duygu?
Taşlar yerine oturduktan sonra, belli bir olgunluğa eriştikten sonra çok heyecan, gurur verici. Ondan öncesi çocukluk çağlarında, doğruyu söylemek gerekirse “Bana ne Fakir Baykurt’tan, bana babam lazım!” diyorsun.
Babanızın asıl adı Tahir. Savaşta ölen amcasının adı veriliyor. Tahir adı Fakir olarak neden değişti. Size nasıl anlattı bunu?
Gönen Köy Enstitüsü’nde öğrencilik yıllarında şiir yazıyor. Halk ozanlarının şiirlerini çok seviyor. Hepsinin birer takma adı var. Kendi adı “Tahir Baykurt.” Çok resmi buluyor, kendine bir takma ad arıyor. O arada bir de Askerlik dersi öğretmeniyle bir tartışması var. Adının anlamını sorup sonrasında biraz dalga geçiyor. Bu olay sonrasında iyice karar veriyor, başka ad bulacak.
Gönen’de bir de fotoğraf makinesi var, arkadaşlarının resimlerini çekiyor, onları ilçeye baskıya yolluyor. Bir seferinde resimler postada kayboluyor. Fotoğrafçı parasını istiyor, babam resimlerin peşinde, resimler ortada yok, parayı nasıl ödesin? PTT ile yazışmalar sonucu her iki tarafın zararı karşılanıyor. Bu yazışmalarda gelen telgraflardan birinde “Fakir Baykurt’un resimleri” yazıyor. PTT’nin yaptığı yanlışlık babama yarıyor, “Fakir Baykurt” adı oluyor. Okumaya devam et →