Kadın Olmak

7 Ekim 2023

Sevgili Babam,

Gene ekim geldi, gene hüzün. Sanki bu yıl hava daha da ağır. Her yıl bir öncekinden zor geçiyor. Okulların açılmasıyla çoğu yazlıkçı evine döndü. Önümüzdeki park bile bomboş. Yazın gece yarılarına kadar çocuk sesi olurdu, herkes şikayet ederdi; şimdi çıt yok. Yakında ben de kapatıp gideceğim seneye kadar. Bakalım nasıl bir kış olacak?

Yazdım yazdım sildim, yazdım yazdım sildim. Anlatacak o kadar çok şey var ki. Tonguç’la telefonla konuşurken de yapıyorum, her şeyi birden anlatmaya başlıyorum. Haliyle anlaşılmıyor, “Dur bi Işık, azıcık yavaş!” diyor, öyle işte…

Sırayla başlayayım… Sarıyer Belediyesi bir öykü yarışması düzenliyor. Seçici Kurul, çeşitli dallarda değerlendirmesini yapıp sonucu açıklıyor. Güzel yanı, yarışmaya her yaş grubundan öğrenciler de katılıyor. Sarıyer yada İstanbul’la da sınırlı değil, tüm Türkiye’den katılımcılara açık. Ödül töreni de “Edebiyat Günleri” adını verdikleri etkinliklerde yapılıyor. Ben de bu törenlere katılıyorum, ödül alanlarla tanışıyorum, Başkan’la birlikte ödüllerini veriyorum. Çok büyük bir heyecan ve mutluluk. Ah bu yıl görmeliydin baba… Ödül kazananların büyük çoğunluğu kız öğrenciler. Uygulanmaya çalışılan o kadar baskıya karşın, eğitimde reform-düzenleme adıyla önlerinin kesilmesine karşın kız öğrenciler bütün alanlarda kendilerini gösteriyorlar.

Adına bir yarışma da Çiğli’de, “Çiğli Belediyesi Fakir Baykurt Roman Ödülü.” Bu yıl dördüncüsü yapıldı ama verilen üçüncü ödül. Geçen yıl ödül veremedik. Bu yıl rekor katılım, 44 dosya okuduk. Sorma babam, ben de Seçici Kurul’dayım. Baya da kıvırdım bu işi. Adnan Abi var, Hidayet Abi var, büyük desteklerini görüyorum. Orada da bu yıl ilk kez bir kadının zaferi. Nasıl mutluyum anlatamam. Karar toplantımızda bu yıl tartışırken düşüncemi öyle açıkladım. Senin bu dünyayla vedalaştığın gün olan 11 Ekim’de Çiğli’de bir tören olacak. Orada hem seni konuşacağız hem de Dursaliye Şahan’a ödülünü vereceğiz.

Yukarıda “her yıl bir öncekinden zor geçiyor. Bu yıl çok zorlandık!” dedim ya. Gerçekten artık Türkiye’de kadın olmak, çocuk olmak çok zorlaştı. Baskılar çok arttı. Bu koşullarda kadınların başarıları, onların daha da görünür olmaları tüm ulusun moralini yükseltiyor. Kadın voleybolcular, bir takım yobaz kafalar onların giyimleriyle uğraşırken bütün şampiyonlukları kazanıp, kupaları alıp yurda döndü.

Senin her romanındaki kadın kahramanlar gibi, günlük yaşamda da o kadar çok kadın kahraman var ki. Bu sene bunları anlatmasam olmazdı… Anmasam olmazdı…

Bu yılın kitabına henüz karar vermedim. Dur bakalım galiba şiirlere gidiyor düşüncem. Hangisi olursa olsun, bolca seni konuşacağımız, anacağımız bir gün olacak. Nur içinde yat, benim babam, benim iyim…

Işık Baykurt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir