İktidar İçin Gösteri Günü

serbay
İktidar için gösteri günü – Serbay Mansuroğlu, Birgün, 24 Kasım 2015. Erişim: 10 Ekim 2016

Fakir Baykurt’un kızı Işık Baykurt: Öğretmen örgütlülüğüne önderlik etmiş biri, öğretmenlerin sorunlarının bir günde konuşulmasını kabul etmesi düşünülemez. Kaldı ki bu gün, iktidarlar tarafından bir gösteri günü haline dönüşmüşse…

Fakir Baykurt, yaşamı edebiyat, öğretmenlik ve öğretmenlerin örgütlülüğü mücadelesinde geçmiş simge bir isim. Darbecilerden kalma bir gün 24 Kasım Öğretmenler Günü öncesi 3 çocuğundan en büyüğü, kızı Işık Baykurt babasını ve mücadelesini anlattı.

Bugün öğretmenler günü. Türkiye’de simge olmuş öğretmenlerden biri babanız Fakir Baykurt. Hem öğretmen, hem edebiyatçı, hem bir mücadele insanı. Bu sizin için ne ifade ediyor?

iktidar-icin-gosteri-gunu-90634-1.

Her evlat anne babasıyla övünür, gurur duyar. Yaşadığı sürece babamdı, ölümünden sonra biraz dışına çıktım sanki. O benim babam, benim iyim.

24 Kasım Türkiye’de 80 Darbesi sonrası ilan edilen bir gün. Babanız darbelere karşı durmuş, özellikle 1971 darbesinin muhatabı olmuş bir isim. Hayattayken öğretmenler günü onun için ne ifade ediyordu?

Türkiye’de öğretmen örgütlülüğüne önderlik etmiş birinin öğretmenlerin sorunlarının bir günde konuşulmasını kabul edebilmesi düşünülemez. Kaldı ki bu gün, iktidarlar tarafından bir gösteri günü haline dönüşmüşse. İllerden yöneticiler aracılığıyla seçilmiş kişiler Ankara’ya davet ediliyor, ağırlanıyor. Bundan 50 yıl once öğretmenlerin sendikal hakları vardı. 12 Mart darbesiyle ellerinden alındı. Her gelen hükümet eğitim sistemine el attı, değiştirdi. Eğitim Fakültelerinden mezun olan yüzlerce genç öğretmen KPSS denilen bir icatla atanmayı bekliyor. Bir iktidar döneminde kaç kez Milli Eğitim Bakanı değişiyor? Uluslararası sıralamalarda yerimiz belli. Bunlar bir tek 24 Kasım’da konuşulacak şeyler mi? Çözülebilecek şeyler mi?

Babanız TÖS’ün kurulduğu yıllarda öne çıkan bir isim oldu. Büyük Öğretmen Yürüyüşü, Devrimci Eğitim Şurası… Devrimci öğretmen Fakir Baykurt’un nasıl bir öğretmenlik nasıl bir dünya hayali vardı da hiç durmadan mücadele ediyordu?

Dünyanın her yerinde, yaşadığı ülke sorunlarını kendine dert etmiş, herkesin hayali onun da hayaliydi. İnsanların uygar koşullarda yaşayabildiği, çalışabildiği, emeğinin karşılığını tam olarak alabildiği, düşüncelerini özgürce ifade edebildiği bir dünya. TÖS Genel Başkanlığı yaptığı yıllarda da, öğretmenliği bıraktığı yıllarda da, Almanya’da yaşadığı yıllarda da bu çaba içinde yaşadı.
Öğretmenlerin; toplum ve ülkenin gereksinmelerine yanıt veren, plan ve programları kendi eğitimcilerimiz tarafından yapılmış; amaçları, kaynakları ve yönetimi kesin olarak yerli olan ulusal eğitim düzenini kurmak zorunda olduklarını savunuyordu. Bunun için de sürekli kendini yenileyen, gereksiz alışkanlıklardan, her şeye evet diyen, başeğen insan yetiştiren bir anlayışın sözünü bile etmeyen bir insandı, babam.
Yıllar once yazdıklarını okuyorum, tarihi değiştirin, bugünü sanki o günlerden görmüştü. İnanamıyorum, şaşırıyorum.

Eğitim sistemi ve Türkiye değişti. Eleştirel düşünceye tahammül yok. Bugün babanız hayatta olsa nasıl bir tavır alırdı?

50 yıl önde aldığı tavırdan farklı bir tavır alacağını düşünemiyorum. Hele hele “aldatıldım, kandırıldım” diyeceğini hiç düşünmüyorum. Sağlığı ve yaşamı elverdiği sürece yazdıklarıyla, söyledikleriyle dayatmalara karşı çıkardı.Böyle de yaptı zaten.

Bugün Fakir Baykurt’un mirasını yaşatmanın yolu nereden geçiyor? Anılarının, mücadelesinin güncel görevleri nedir? Kızı olarak ne diyebilirsiniz?

Yaptığım iş gereği yazdıklarını dönüp dönüp okuyorum. Daha önce de sözünü ettim, hala günceller. Yılanların Öcü’nde Irazca, evinin önüne ev yapmak isteyen Haceli ve ona destek çıkan muhtara karşı çıkıyor, direniyor. Bugün Edirne’de 75’lik Kıymet teyze dozerin önüne dikilip parkına, yeşilliğine, gökyüzüne, güneşine sahip çıkıyor… Tırpan’da küçücük Dürü’nün Kabak Musdu’yla evlenmemesi için bütün köyün kızları Uluguş’un önderliğinde direniyor. 2015,’erken yaşta zorla evlendirilen kızları’ konuşuyoruz.
Vardığım sonuç yaşatılacak olan, korunacak olan Fakir Baykurt’un mirası değil, genel anlamda yaşanacak güzel bir dünyanın yaratılması ve varolması. Fakir Baykurt da bu konuda nacizane emek harcamış, kafa yormuş birisi. Kitaplarının hala basılıyor, okunuyor olması da bunun en önemli göstergesi. Anısı önünde saygıyla…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir